By 
Merhaba
Bu sayımızı, tarihin akışını değiştiren Ekim Devrimi’nin yüzüncü yıl dönümüne ayırdık. Ekim Devrimi’nin, 1890’lerin son çeyreğinden zaferine kadar olan süreinde Lenin ve Bolşeviklerin mücadelesinin bir özetini sunmaya çalıştık. Özellikle Lenin’in Ne Yapmalı’da devrimin öncü partisinin kuruluşunu, gelişimini çeşitli cepheleriyle ele alarak, bu deneyimin, işçi hareketinin savrulma ve dağılma içinde olduğu bugün, taşıdığı paha biçilmez önemi üzerinde yoğunlaştık. Ekim Devrimi zaferiyle olduğu kadar yenilgisiyle de bütün dünya dengelerini altüst etti. Zaferiyle ilgili çok şey yazıldı ve söylendi, yenilgisi tarihin sonu ilan edilerek, zaferinden katbekat fazlası yazıldı, yazılmaya da devam ediyor. Yenilgiden güç alan burjuva kalemşörlerın ve devrim döneklerinin en çok saldırdıkları, Marksizm’in temel ilkeleri olan, parti, devrim ve proletarya diktatörlüğü oldu. Sosyalist cephede Sovyetler Birliği’nin çöküşü, ağırlıklı olarak kişilerin hata, zaaf ve hatta, ihanetleriyle açıklanmaya çalışıldı. Kişilerin tarihin yapımında önemli bir rol oynadıkları inkar edilemez, ancak tarihin akışı içinde ortaya çıkan zaferler gibi yenilgileri de kişisel hata, zaaf ve ihanetlerle açıklamak zavallılıktır. Biz bu sayının kapsamı içinde Sovyetler Birliği’nin çöküşünde sadece kişilerin hata ve zaaflarından çok toplumsal koşullara değinmeye çalıştık.
İyi okumalar, gelecek sayıda buluşmak üzere.
Kitabı .pdf Formatında İndirmek İçin Tıklayınız >
kitap07