Kongre Hareketi – Murat Sağlam

12 Haziran seçimleri öncesi Kürt Özgürlük Hareketi öncülüğünde oluşturulan Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku, seçim sonrasında blok dışında kalan devrimci, komünist ve muhalif unsurları da kapsayarak, kendini daha da genişletecek bir perspektifle kongre biçiminde örgütlenme hedefini ortaya koydu.

Bu hedefler doğrultusunda Kongre 820 delegeyle Ankara’da toplandı, Kongre Meclisini seçti. Seçilen Kongre Meclisi, içinden Yürütme Kurulunu belirledi. Kurulların seçilmesi ile Kongre’nin aşağıdan yukarıya merkezileşme işlemi de tamamlanmış oldu.

Merkezileşmesini tamamlamış olan Kongre Hareketi kendisini genişleten yerden, ayrılıkları törpüleyen, birliği geliştiren ve genişletecek bir mücadele, eylem programı benimsemelidir. Bu yapılamadı. Bunun yapılamamasının en belirgin nedeni, Kongre’nin toplanma gerekçelerinin unutulup, solun müzmin hastalığı – birlik eşittir parti – anlayışının Kongre merkezi politikası olarak benimsetilmeye çalışılması ve Kongre’nin gerçek misyonundan uzaklaşılmasıdır.

Kongre bu sıkışıklığı aşabilir. Bunun aşılabilmesi için, seçim öncesinde Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu oluşturulurken izlenen yöntem izlenmeli, Kongre bileşenlerinin, merkezi güç ve eylem birliği örgütlenmesi olduğu fikri korunmalı ve geliştirilmelidir. Bu da ancak Kongre örgütlenmesini bir güç toplama alanı olarak gören rekabetçi anlayışın terk edilmesi, örgütlü olanı paylaşmak yerine örgütsüz olanı örgütleme anlayışının Kongre bileşenlerinde egemen kılınmasıyla mümkün olacaktır.

Bileşenlerini kendi konumları içinde kabul etmeyen, onları karar ve eylem süreçlerine katmayan, onları kendi hedeflerinin bir aracı olarak gören bir anlayış Kongre Hareketinden gerçek bir güç birliği yaratamayacağı gibi, birleştirici değil, dağıtıcı olacaktır. Bu koşul Kongre Hareketinin büyümesinin ve merkezi eylemli bir güce dönüşmesinin de koşuludur.

Son dönemde hem Kongre örgütlenmesinde yaşanan sorunlar,  hem Kongre’den bir Kongre partisi çıkarma girişimleri ve hem de devletin Kürt Özgürlük Hareketini hedef alan, çok yönlü operasyonlarına karşı Kongre bileşenlerinin aktif bir eylemlilik yürütememesi, Kongre Hareketinin kendi zaafları içinde bir dağınıklığa sürüklendiğini gösteriyor.

Kongre Yürütme Kurulu, Kongre Hareketinin içine düştüğü bu zaaflı duruma son vermek üzere Kongre Meclisini toplamalı ve bu dağınıklığı ortadan kaldıracak bir eylem planını oluşturmalıdır.

Bu eylem planı her şeyden önce Kongrenin önceliklerini, Kongre bileşenlerinin konumlarını dikkate alarak yeniden belirlemeli, Kongreyi işlevli ve eylemli bir örgütlenmeye taşımalıdır. Eylem yapmış olmak için eylem mantığını terk ederek, önceden hazırlıklı etkili bir eylem çizgisi benimsemelidir.

Sonuç olarak;

1) Kongre Hareketi Kürt devrimci dinamiğine ve işçi sınıfına, emekçilere yönelik saldırılara karşı, Kongre örgütlenmesi dışında kalan devrimci dinamikleri de içine alan bir eylem hattı örmek zorundadır. Emek hareketinin zayıflığı, emek odaklı bir mücadele merkezinin henüz oluşmaması gerekçe gösterilerek, bu görev ve sorumluluk ötelenmemelidir.

2) Kongre Hareketini emek odağının zayıflığı veya eksikliğiyle eleştirmek, bu eleştiriyi getirenleri aklamaz. Emek odağının yaratılması devrimci solun görevidir. Bu sorumlulukla, Kongre güç birliği örgütlenmesi birbirinin karşısına konulamaz. Tersine birlikte yürütülmeleri gereken bileşik bir süreçtirler.

3) Kongre Hareketinin önünde partileşme diye bir sorun yoktur. Parti, şuanki Kongre bileşenlerinin birliğini tarif etmemektedir. Kendisini daraltan bir tarif, genişlemeyi ifade etmez. Parti, partileşme meselesi, Kongre Hareketinin gündeminden çıkarılmalıdır. Kongre Hareketi içinde kendisini bir parti olarak örgütleyecek program ve tüzük birliğini sağlamış parti, siyasi çevre, dergi ve bireyler bu çalışmayı Kongre Hareketi dışında yapmalıdır. Kongre Hareketi tabanında bulanıklık ve belirsizlik yaratılmamalıdır.

Söz ve Eylemin 6.cı sayısındaki sözlerimi tekrarlıyorum. Kongre daha baştan örgütlenmesini, bileşenlerin bağımsızlığı ilkesine dayandırmıştır. Ayrıca ideolojik ve politik olarak bu çok parçalı oluşumdan bir siyasi parti çıkarmak, daha önceki girişimlerde kanıtlandığı gibi, olmayacak olanda direnmektir. Bunda ısrar, zaten çok hassas olan bileşimi bozacak, bileşenler arasındaki güvensizliği daha da arttıracaktır. Eğer siyasi parti biçiminde örgütlenme Kongrenin siyasi temsili değil de, Kongrenin seçimlere katılmasıyla ilgiliyse, o zaman bunun çözümü başka biçimlerde bulunabilinir.