Konferans Metinleri

Devrim ve Parti- Ahmet Kutsi

Kapitalizmin reformlarla ya da yaşadığı krizlerle kendi kendini ait olduğu mezara gömemeyeceğini tarih bize defalarca gösterdi. Demek ki nesnel olan bizi, bırakın sınıfsız bir topluma, bir devrime dahi taşımayacaktır. Burada öznel olanın gereksinimi söz konusudur. Bu özneye dair; ‘’burjuvazi karşısında bulunan tüm sınıflar arasında yalnızca proletarya gerçek devrimci sınıftır. Çünkü büyük sanayinin tabanı üzerinde bizzat oluşmuş haliyle üretimin kapitalist karakterini, burjuvazinin ölümsüzleştirmeye çalıştığı bu karakteri sıyırıp atma çabası güder.’’ Proletaryanın bu kendiliğinden güdüsü yetersizdir. Engels’in söylediği üzere; “Biz sınıfların ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Peki, bunun için araç nedir? Proletaryanın siyasal egemenliği’’ İşçi sınıfının toplumsal kurtuluşu onların siyasal kurtuluşundan ayrılamaz.

Proletaryanın siyasal egemenliğini tesis etmesi için gerekli olan araç ise düşman sınıfın saflarında bir yüksük barutu patlatarak kargaşa yaratacak, bu sınıfın temsilcilerini suikastlarla yok edecek bir komplo örgütü değildir. Kapitalist devlet kendisini hükümetle ve orada yer alan bakanlarla var etmez ve onlarla birlikte ortadan kaldırılamaz. Keza devlet fiziksel imha ve mekanik baskı araçları bakımından komplo örgütlerinden çok daha zengindir.

Proletaryanın siyasal kurtuluş mücadelesini yürütecek olmazsa olmaz araç ise proletaryanın siyasi örgütü komünist partisidir.

Parti Amaç, Nitelik ve Görevler

Karar gününde proletaryanın zaferi kazanacak güçte olması için öteki tüm partilerden ayrı ve onlara karşıt, kendi bilincine varmış, kendine özgü bir sınıf partisini meydana getirmesi gerekir.
Partinin amacı; iş bölümü, mülkiyet, sınıflar ve devletin olmadığı, emek ile emek araçları, bedensel ve zihinsel emek arasındaki karşıtlığın ortadan kalktığı, toplumsal örgütlenmenin siyasal niteliğini yitirdiği, üretici güçlerdeki gelişmenin emeğin toplumsal üretimin nezaretçisi konumuna getirdiği, insanlar arasındaki her türlü ayrımcılığın ortadan kalktığı, bireyin çok yönlü gelişiminin olanaklı olduğu komünist toplumun kurulmasıdır.

Bu amaç doğrultusunda görevi; proletaryanın sınıf savaşımını örgütlemek, siyasal iktidarın proletarya tarafından ele geçirilmesi ve sosyalist toplumun örgütlenmesi olan bu savaşımı yürütmektir.
Bu savaşımda parti, elindeki güçlere uygun düşmesi ve belli koşullar altında erişilebilecek en büyük sonuçlara varılmasını olanaklı kılması koşulu ile tüm savaşım araçlarını kabul eder. Hiçbir savaşım aracını mutlak ve vazgeçilmez olarak görmez.

Proletaryanın siyasal kurtuluş savaşında parti, bu savaşımı birbirini ötelemeyen, dıştalamayan ve biricikleştirmeyen iki biçimiyle yürütür ve örgütler. Kapitalist topluma karşı sınıflı toplumu yok etme ve komünist toplumu kurma hedefi güden savaşım ve siyasal ve toplumsal düzeni demokratikleştirme hedefi güden savaşım.

Ana çizgileriyle komünist çalışmaya dair; komünizmin propagandasını yapmak, proletaryaya işçi sınıfının kendisini ezen sistemin ekonomik ve siyasal yapısını, bu sistemde uzlaşmaz sınıf karşıtlıklarının zorunluluğunu ve kaçınılmazlığını ve tarihsel görevi konusunda işçiler arasında doğru bir anlayışı yaymak.

İşçiler arasında ajitasyon; propaganda ile ayrılmaz bağıntı içinde işçi sınıfının tüm kendiliğinden savaşım eylemlerinde, işçilerle kapitalistler arasında çıkan tüm çatışmalara katılmak
İşçi topluluklarının örgütlenmesi ve bu gruplarla parti arasında düzenli ve sıkı ilişkilerin kurulması, işçi yayınlarının çıkarılması ve dağıtılması, işçi hareketinin tüm merkezleri ile haberleşmenin düzenlenmesi, bildiri, broşür ve çağrıların çıkarılması ve dağıtılması, tüm bunları yürütecek ajitatör ve propagandistlerin yetiştirilmesi..

Demokratik çalışmaya dair; komünizmin propagandasının yanında, işçi yığınları arasında demokratik düşüncelerin de propagandasını yapmak.
Siyasal ajitasyon gibi işçi sınıfının bilincini uyandırmak, örgütlemek ve disipline etmek için, işçi sınıfının savaşımında kılavuz olarak aynı ölçüde gerekli olan ekonomik ajitasyon yapmak.
Bu iki savaşım biçimine ek olarak; Tüm komünistleri birleştiren, onların tüm inandıklarını sağladığı ve savaşımlarının, çalışmalarının yöntemlerine uyguladığı bir devrimci teori olmazsa güçlü bir komünist parti de olmaz.

İdeolojik ve örgütsel birliğinin, disiplinli parti yaşamının temeli olarak Marksizm-Leninizm’in varlığını korumak ve sınıf mücadelesi yoluyla onu zenginleştirmek partinin görevidir.

Parti ve Örgütsel Yapısı

Parti bir bütün halinde birbirine bağlı örgütlerin toplamıdır. Bu örgütsel bağı kuracak olan bir merkezileşme ise parti örgütlenmesinin ideolojik birlikle beraber olmazsa olmazıdır. Merkezileşme; örgütlenmenin amacı, bu amaç için yürütülen mücadelenin niteliği, dayandığı teorik temel ve üyelerinin gönüllü birliği olması nedeniyle demokratik biçimde gerçekleşir.

Örgütlenme şüphesiz bir iş bölümü üzerinden gerçekleşir. Bu iş bölümünü yürütecek olan kadro niteliği partinin eyleminin niteliğini ve sürekliliğini belirleyecektir.

“ Devrimciler örgütü, her şeyden önce ve en başta mesleği devrimci çalışma olan kişileri içine almalıdır. Böyle bir örgütün üyelerinin bu genel özelliğinin ardından, şunun ya da bunun meslek ayrımları tamamıyla bir yana, işçilere aydınlar arasındaki her ayrım iyice geride bulunmaktadır.’’

Parti merkezi örgütlenmesi otoritenin kurulmasını, fikir gücünün otorite gücüne dönüştürülmesini, daha alt düzeydeki kurullara bağlanmasını içerir.
Örgütlenme pratik eylem birliğidir, pratik eylemin birliğidir. Bu birliğin en ilerici sınıfın demokratik partisine yakışır disiplini -tartışma ve eleştiri özgürlüğü, eylem birliği- üzerinden gerçekleşir.

Hareketimizin Görevleri

Geçekleştirmeye yetkili olduğumuz görev komünist düşünceleri ve siyasal bilinci proleter yığınlarına götürmek ve kendiliğinden işçi hareketi ile çözülmez bağlantı içinde bir devrimci partiyi örgütlemektir.
Parti, hareketimizin doğrusal ve nicel gelişimi üzerinden ya da bizimle aynı kaygıları taşıyan diğer örgütlerin mevcut zeminlerinde birleşmeleriyle de kurulamayacaktır. Partinin yaratılması örgütsel ve politik bir atılımı, nitel sıçramayı gerektirir. Bu atılımı gerçekleştirmek örgütlü bir faaliyetin örülmesiyle olanaklıdır.

Varılmak istenen hedefe yönelik çalışmayı gerçekliğimizden, mevcut durumun sunduğu öznel ve nesnel imkânların ve olanakların üzerinden gerçekleştirebiliriz.

Hareketimizin bu faaliyetin çalışma disiplinini ortaya koyduğu ‘’ Devrim için parti, parti için örgütlü hazırlık ’’ şiarı bilinçli, planlı ve sistematik bir faaliyetin yürütülmesi gerekliliğine işaret eder.

Hareketimizin faaliyetini yoğunlaştıracağı ve somutlayacağı alanların başında ideolojik-politik üretim, siyasal ve örgütsel merkezileşme gelmektedir. Yoğunlaşacağımız bir diğer elzem olan alan ise örgütlenme-kadrolaşma sorunudur.

Tüm bu gereklilikleri sıralamak işin bir bölümüdür. Bu gerekliliklere uygun bir bilinç ve bu bilince yaraşır bir çalışmayı yürütmek ise işin gerçeklik kazandığı bölümdür. Başlangıç aşamasında özellikle kurucu dönem faaliyeti yürütürken hareketimizi amatörlükten ve dağınıklıktan kurtarmanın hareketin yürüteceği savaşımdaki hedeflerini gerçekleştireceği ve bunun sürekliliğini sağlayacak bir devrimciler örgütüyle yola çıkabiliriz.

Hareketimizin çıkış noktası; arzu edilen örgütü yaratma yolundaki ilk pratik adım politik gazetemizin daha fazla geliştirilmesidir. Sadece bugün için değil savaş faaliyetimizin her aşamasında en asli ve en önemli alanı ne kadar sağlam inşa ettiğimizin şu an için dağınık ve düzensiz yaptığımız ajitasyon ve propagandanın genelleştirilmesi ve sistematik bir hale gelmesinin de ölçütü olarak gazetemizin sık ve düzenli çıkartılması bizler için en temel somut görevlerin başında gelmektedir. Lenin’in söylediği üzere gazete sadece kolektif bir ajitatör ve kolektif bir propagandist değil, aynı zamanda kolektif bir örgütleyicidir. Hareketimizin merkezileşmesi, yerel çalışmaların genel çalışmaya bağlanması, iş bölümünün doğru yapılmasını ve örgütlü bir çalışmayı da ancak bununla sağlayabiliriz.

Hareketimizin merkezileşmesi ve üyelerinin homojenleşmesi, kadro adaylarının eğitimini de içeren bir çalışmayı ideolojik-teorik üretimle beraber yürütmek zorundayız.

Genel olarak yayınların (gazete, bildiri, broşür..) hızlı ve düzenli bir biçimde dağıtılmasını düzenlemek ve örgütlemek, bu amaçla bir temsilciler ağını olabildiğince geliştirmeli ve bu alanı asla boş bırakmamalı, sürekli üretim içerisinde olmak zorundayız.

Partinin bir iş bölümüne dayalı örgütlerin toplamı olduğundan bahsetmiştik. Bizler bu iş bölümü içinde belli bir yer tutarız. Arzu etiğimiz yer ile görevimiz arasında çok farklılıklar olabilir.. Fakat en basit ve teknik işlerin yürütülmesi de ajitasyon ve propaganda çalışmalarımız kadar önemlidir.

Hareketimiz üyeleri siyasal parlama-kariyer hedefi gütmeden en basit ve teknik işlerin yürütülmesinde komünistçe özveriyle çalışmalıdır.

Devrimci çalışmanın çeşitli yönleri, buna uygun düşecek çeşitli yetenekleri gerektireceğinden üyelerin istihdamı konusunda bu yeteneklerin göz önünde tutularak mümkün olan en geniş iş bölümü sağlanmalıdır.

Örgüt merkezimizin elinde faaliyete ilişkin kesin bilgilerle beraber çeşitli faaliyet gruplarının bileşimine ilişkin de eksiksiz bilgi bulunmalıdır. Merkezileşmenin gerçekleşmesi ve düzgün çalışabilmesi için kurulan tüm komitelere, hesap vermekle yükümlü tutulacağı önemli görevler verilmeli; kararların ve direktiflerin uygulanışı sistemli bir şekilde denetlenmelidir.

Üyelerimizin görevlerini yapması kadar bunların denetimi de o kadar hayatidir. Düzenli olarak raporların sunulması ve ilişkilerin olduğu biçimiyle devrimci tarzda aktarımı bu denetimin başlangıcıdır.

Kurucu dönem faaliyetinde yola bir devrimciler örgütüyle çıkacağımızı söylemiştik. Örgütümüzün programatik, taktik ve örgütsel görüşlerini kabul etmekle başladıysak, bu görüşleri başına buyruk değil, kendi istekleriyle, örgütün istekleriyle kaynaştırıp örgütle birlikte hareket ederek gerekleştirmeliyiz. Bu devrimciliği belirleyen kadro adaylarının ideolojik yetkinliği, geçmişte yürüttüğü devrimci pratik, yönetici olma becerisi, doktrinerliği vs. olarak sıralamak bizi kadroya ulaştırmayacaktır. Bu toplumun bağrında doğmuş, yetişmiş ve yaşamakta olduğumuza göre toplumsal yaşamda alışkanlıklarımız ve zaaflarımızla var oluruz. Tüm bunları en başta kendi irademiz, daha sonra örgütsel yaşamın içinde eritir sindirir ve yok ederiz. İlkesel olarak komünizmi benimsemek, teorik yetkinliğe sahip olmak, geçmişinde neler yaptığın, ne kadar büyük laflar ettiğin bir şeydir fakat bugün için faaliyeti yürütme becerisine sahip olduğumuzu göstermez. Şey olarak kalmamak, lafazanların ya da eski tüfeklerin örgütü olmamak adına yetenek ve becerilerimizi bugüne ve yarına mevcut durumundan daha ileri taşımak noktasındaki kararlılığımız ve hareketimiz bizleri devrimciler örgütünün, devrimcileri geliştiren değiştiren ve dönüştüren pratik eylemin savaşçıları yapacaktır.