By 
Bu gün 8 Mart 2015 Pazar günü. Bugün Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün 105. yıl dönümü. Tüm emekçi kadınların 8 Mart’ını en coşkulu birlik, mücadele ve dayanışma duygularımızla kutluyoruz.
Elbette ki öncelikle ve özellikle ;
* Kimliği, dili, kültürü, onuru için; tüm Ortadoğu halklarıyla eşitlik içinde özgürce ve kardeşçe yaşamak için büyük bir cesaretle en önde savaşan, bu yolda 40 binden fazla oğlunu ve kızını kurban veren bu 8 Mart’ta da kent meydanlarını doldurarak oraları rengârenk yerel giysileriyle çiçek bahçesine çeviren ve inanılmaz devrimci coşkularıyla alanları inleten Kürt kadınlarının 8 Mart Emekçi Kadınlar Gününü,
* Paris’te karanlık ve “nizami” bir devlet katliamı ile öldürülen devrimci Kürt kadınları Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez ‘in –türkülerinin yarım kalmayacağını belirterek- 8 Mart’larını,
* Rojava Kobani’de elde silah kahramanca savaşarak IŞİD canilerini püskürtüp harap olmuş yurtlarını yeniden inşa ederek yeni bir yaşamı elbirliğiyle kurmak için kolları sıvayan, hayatın her alanına kadın cesaretinin ve yaratıcılığının hep birlikte örneklerini el birliğiyle sunan Kürt, Arap, Ermeni, Süryani, Türkmen, Ezidi… kadınların Emekçi Kadınlar Gününü,
* Yaklaşık 500. kez Galatasaray’da gerçekleştirdikleri toplantılarda gözaltında kaybedilen kadı erkekleri unutturmamak, hesap sormak için direnen Cumartesi annelerinin 8 Mart’ını,
* Fabrikaları, Maltepe’de hastaneyi işgal ederek büyük bir kararlılıkla direnen kadın işçilerin şahsında bu topraklarda ve dünyanın her yerinde direnen tüm kadın işçilerin 8 Mart’ını,
* Asgari ücretle veya taşeron olarak çalışan düşük işçi geliriyle evde tencere kaynatarak çocuklarını doyurmaya ve yetiştirmeye çalışan ve sabahtan akşama kadar evde yaptığı işler hiç önemsenmeyen ev kadınlarının 8 Mart’ını,
* Kadın cinayetlerine, taciz ve tecavüzlere karşı örgütlü olarak seslerini yükseltip mücadele eden kadın hareketinin 8 Mart’ını,
* Ve nihayet, özgür akan ve yaşam kaynakları olan derelerini, zeytin ağaçlarını ve çocuklarının geleceği savunmak için jandarmaya, HES patronlarına, siyanürle anaç toprağı zehirleyen maden şirketlerine, taş ocaklarına karşı direnen, oralarda gece gündüz nöbet bekleyen köylü kadınların 8 Mart’ını en kararlı dayanışma duygularımızla kutluyoruz.
Hiç kuşku yok ki toplumun bir yarısını oluşturan, diğer yarısını da doğurup yetiştiren “…kadınların katılmadığı hiçbir toplumsal mücadele zafere ulaşamaz.”
Kadınların bu mücadeleye boylu boyunca katılımı ise ancak zihinsel olarak özgürleşmiş, örgütlenmiş ve erkek yoldaşlarıyla birlikte özgür bir yaşam için mücadele eden bir emekçi kadın hareketini zorunlu kılmaktadır. Diliyoruz ki 2015’in 8 Mart’ı; devrimci kadınlarımız için, emekçi kadın kitleleriyle buluşarak dünyayı dönüştürüp güzelleştirecek böyle bir hareket yaratma mücadelesinin miladı olsun.
KOMÜNİST HAREKET