Söz ve Eylem Kitap Özel Sayı (Temmuz 2024)

Giriş

Proletaryanın “göğü fethetme” girişimi, kapitalizmin direnci ve Ekim Devrimi’nin sosyalizmin kuruculuğunda karşılaştığı bir dizi nesnel ve öznel etmene bağlı olarak kesintiye uğradı. Devrimin iç sürekliliği ve dünya çapında yayılma hızı düştükçe, bozulma, çürüme ve yabancılaşma kaçınılmaz oldu. Devrim, ideolojik ve politik olarak fethedemediği modern barbarlığa yenik düştü.

Ekim Devrimi, zaferiyle olduğu kadar yenilgisiyle de bütün dünya dengelerini altüst etti. Fiili olarak kapitalizmden komünizme geçiş çağını açan zaferiyle, dünya burjuvazisinin kâbusu, dünya proletaryasının ve ezilen halkların kurtuluş umudu ve yolu oldu. Burjuvaziye zafer bahşeden yenilgisiyle, sınıf mücadelesini yeni bir kaosun içine sürükledi.
Tarihsel süreçte sıçrama, bir toplumsal düzenden ötekine geçiş, bir çırpıda gerçekleşmiyor. Yeni toplumsal düzenin dünya ölçeğinde zaferi, dünya ölçeğinde süren sınıf savaşımı içinde yenilgi ve zaferlerin birbirini izlediği, birbirine eklemlendiği bütün bir tarihsel dönemi kapsar. Proletarya nihai zafere yenilgi ve zaferlerden oluşan birçok muharebeden geçerek ulaşabilir.

Proletaryanın, mücadele tarihi içinde yaşadığı zafer ve yenilgilerinin ortak özelliği, zaferler kadar yenilgilerin de proletaryanın bilinç ve örgütlülük düzeyi ve bu düzeyin sürekliliği tarafından belirlendiğidir. Ancak Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle yaşanan yenilgiyi bütün önceki yenilgilerden ayıran temel özellik, uzunca bir sosyalist kuruculuk dönemi ardından gelen yenilginin devrime ve kuruculuğa önderlik eden sınıfın devrimci partisinin ideolojik, politik ve örgütsel önderliği kaybetmesine bağlı olarak ortaya çıkmış olmasıdır. Marksizm Leninizm’in sınıf hareketi üzerindeki tarihsel üstünlüğünü kaybetmesine yol açan bu durum, sınıf mücadelesinde bugün yaşanan ideolojik, politik ve örgütsel kaosun boyutlarını da ortaya koymaktadır.

Sınıflar mücadelesinde her yenilgi yenilen sınıfın saflarında bir dağınıklığa, gerilemeye, moral bozukluğuna ve umutsuzluğa, toplumda ise yenilen sınıfa karşı bir güvensizliğe, yenen sınıfın gücüne tapınmaya yol açar. Yenilen sınıf ile birlikte sınıf savaşı da, yenilginin boyutlarına ve şiddetine bağlı olarak etkisizleşerek bir dönem için tarih sahnesinde geri plana düşmüş görünür. Zaferi kazanan sınıfın eylemi tarihe yön veren tek eylem olarak öne çıkar. Ancak tüm bu görüntünün altında, derinde sınıf savaşımı varlığını sürdürür. Tarihin durgun ve karanlık dönemlerine sınıfların yeniden hareketlenmesi, fırtınalı altüst oluş dönemleri eşlik eder.

Kitabı .pdf Formatında İndirmek İçin Tıklayınız >

kitapozel