İşbaşı Gazetesi 12. Sayı (Nisan 2016)

1 Mayıs 2016

İşçi Sınıfı 1 Mayıs 2016’ ya yoğun bir saldırı altında giriyor. Sınıfın bugüne kadar mücadeleyle elde ettiği haklar, fiziki ve ideolojik devlet terörünün demagojik ve yalan burjuva propagandanın eşliğinde bir bir elinden alındı. İşçi sınıfının yüz yılı aşkın bir süre önce mücadele ile elde ettiği sekiz saatlik işgünü bugün artık fiilen yok. Yakın geçmişte istisna olan 10 – 12 saatlik çalışma, bugün kural olmuş durumda. Esnek çalışma ve taşeronluk adı altında işverenler işçiyi istedikleri gibi çalıştırmakta ve kolayca işten çıkarmakta. İşçinin üretim faaliyeti içindeki yaşamı güvensizlik ve korku arasında, üretim faaliyeti dışındaki yaşamı ise banka ile AVM arasında sıkışmış durumda. Yüzelli yıl önce köylünün durumu ne idiyse, bugün işçinin durumu odur. İşçi kıpırdayamayacak biçimde bankaların ipoteği altındadır.

Kısaca 2016 Türkiye’si tıpkı daha önceki yıllarda olduğu gibi işverenler için bir cennet işçiler ve emekçiler için bir cehennemdir. İşçinin bu cehennemdeki çilesi her gün artarak büyüyor; ücretler sosyal haklar budanırken fiyatlar, angarya vergiler katlanıyor. İşsizlik, işçiyi açlıkla terbiye etmenin ve köleleştirmenin bir aracı olarak kullanılıyor. Köle muamelesi gören savaş mağduru Suriyeli işçiler, göçmenler, bu kölece yaşamı daha da katlanılmaz kılmak için kullanılıyor.

Burjuvazi bir yandan işçi sınıfını şovenizm zehriyle zehirleyerek, kendi suçlarına ortak ederek, Kürt halkına karşı yürüttüğü sömürgeci savaşın bir parçası durumuna getirmeye çalışırken, öte yandan işçi sınıfından gelebilecek karşı tepkileri denetimi altına almak için her yolu deniyor. İdeolojik ve fiziki şiddet kullanarak sendikal örgütlenmeyi engelliyor, rehin aldığı sendikaları kullanarak işçi üzerindeki denetimini perçinliyor. Bütün bunların yetmediği durumda devletin fiziki şiddeti devreye sokuluyor. En küçük hak arama eylemi polis copu, biber gazı, tutuklanma, işkence ve işten atmalarla karşılık buluyor.

Uluslararası gelişmeler Türkiye’deki gelişmelerden pek farklı değil. Dünya kapitalizmi bir kriz ve savaş ortamında yol alıyor. Bütün kapitalist devletler hummalı bir biçimde daha büyük, dünya çapında bir paylaşım savaşına hazırlanıyor. Hemen her ülkede paylaşım savaşı hazırlığına işçi sınıfına karşı bir iç savaş hazırlığı eşlik ediyor. Özellikle 2015 yılından bu yana burjuva devletlerde ortaya çıkan patlamalar ve bunlara karşı burjuvazinin aldığı ekonomik, politik ve ideolojik önlemler, ulusal boyutta keskinleşen sınıf savaşımının uluslararası boyutta da keskinleştiğini gösteriyor. Bugün bu önlemler IŞİD ve benzeri imal örgütler kullanılarak en üst düzeye çıkartılıyor. Alınan önlemlerle ABD ve Avrupa İkinci Paylaşım Savaşı’ndan bu yana ilk kez yaygın sıkıyönetim ve olağanüstü hal uygulamalarıyla yeniden tanıştı. Bütün bunlar sınıf mücadelesinin uluslararası alanda keskinleştiğini işaret ediyor.

Kısacası ekonomik, ideolojik ve politik bir cenderenin içerisinde hapsedilmeye çalışılan işçi sınıfı bu cendereden çıkmak, kapitalizme yeniden galebe çalmak için bir devinim içindedir. Ancak rekabet içinde bölünmüş, ekonomik, siyasal örgütlenmesi dumura uğratılmış işçi sınıfının bu cendereden çıkması hiç de kolay olmuyor. Olmayacak. İşçiler dünyanın değişik ülkelerinde ve Türkiye’de bu cendereyi kırmak için birçok kez harekete geçtiler. Her seferinde hareket ekonomik ve siyasal örgütsüzlük ve rekabet yüzünden istenen sonuçlara ulaşamadan kırıldı. İleri atılışlar geri çekilişle sonuçlandı. Ancak kapitalizmin olağanüstü koşulları içinde öfke birikimi de hızlanarak sürüyor.

Kriz içinde yeni bir paylaşım savaşına koşan dünya, aynı zamanda işçi sınıfından gelecek bir altüst oluşa da gebedir. Ve yaklaşmakta olan bu altüst oluşun sonucunu, bugüne kadar olduğu gibi, işçi sınıfının politik öncüsünün politik hazırlığı belirleyecektir.

Bugün kapitalizm yeniden kendi işleyişinin yarattığı ayak bağlarına toslamıştır. Nesnel anlamda dünya yeni bir devrime her zamankinden daha yakındır. Öznel olanı olgunlaştırarak bu nesnel olana müdahale etmek komünistlerin görevidir.

Görev Türkiye Proletaryasının Komünist Partisi’ni kurmaktır.

İvedi görev budur!

Dergiyi .pdf Formatında İndirmek İçin Tıklayınız >