20 Temmuz Darbesi Saldırganlıkta Sınır Tanımıyor!

Geçtiğimiz günlerde akademisyenlerin ihracı, Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan baskın, Diyarbakır Belediye Eş Başkanlarının tutuklanması ve belediye başkanlığı makamının gasp edilmesinin ardından dün gece Kürt halkının siyasal temsilcilerine dönük en büyük saldırı düzenlendi.

Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 12 milletvekili gözaltına alındı. Bunlardan Demirtaş ve Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 6 vekil tutuklandı. Bunların yanında Sabahat Tuncel gibi isimlerin de bulunduğu Kürt siyasetçilere karşı darp ve gözaltı furyası devam etti.

HDPli milletvekillerine yapılan bu saldırı 1994 yılında DEPli vekillere yapılanın aynısıdır. Türk devleti yöntemlerinde bir değişiklik göstermiyor. 90’larda yaşanan ne ise bugün yaşanan da odur. Yine bir yönetememe krizi, yine muhalefete, devrimcilere ve Kürtlere dönük cadı avı.

15 Temmuz’u “Allah’ın lütfu” olarak gören AKP, bizlere bugün kimin darbeci olduğunu göstermiştir. Yaşanan süreç bir darbe sürecinin birebir aynısıdır. Gün be gün artan baskı ve saldırı, kitleleri sindirme, ürkütme çabası, siyasal önderleri tutuklamalar… Bunlar bir darbenin olmazsa olmazıdır.

AKP de bugün, bıraktığı noktada düşeceğini bilerek, şiddetin dozajını arttırıyor, arttıracak.

Korkuya yer yok!

Bu toprakların devrimcileri on yıllardır OHALlerin, darbelerin, DGMlerin gölgesinde mücadele etti. Egemenlerin ne kadar onursuzlaşabileceğini, pervasızlaşabileceğini biliyoruz.

Kürt halkının, işçi sınıfının, basının, akademinin, öğrencilerin; toplumsal muhalefetinin bütününün kıskaca alındığı bugünlerde devrimciler teslim olmayacak!

Kürt halkı ve HDP yalnız değildir!

Teslim olmadık, olmayacağız!